27.6.08

UPSD-AIAP yönetimine bir sorum, cevapları ve yorumum

Soru:

kimden: hakan akcura
kime: aiap upsd
tarih: 24 Haziran 2008 Salı 23:08
konu: Soru

Selamlar,

Genelkurmay'ın
Turkiye'yi Biçimlendirme Planı (Genelkurmay Başkanlığı, Bilgi Destek Planı ve Faaliyet Çizelgesi) içeriğinde yeralan asağıdaki satırlara karşı, AIAP-UPSD yeni yönetim kurulunun yayınlayacağı umarım gereğince sert olacak bildiriyi merak ve hasretle bekliyorum:

"Kamuoyu oluşturma gücüne sahip bulunan üniversiteler, üst yargı organları başkanları, basın mensupları, sanatçılarla temasın muhafaza edilmesi suretiyle, bu kişilerin TSK ile aynı paralelde hareket etmelerinin sağlanması. Temas için uygun zemin/fırsatlar oluşturulacak, bu maksatla iş yemeği adı altında toplantıların yapılması da düşünülecektir."

"Uygun sanatçı ve yazarlara eser hazırlatılması: 'TSK ile benzer dünya görüşü olduğu bilinen sanatçı ve yazarlara öncelik verecek şekilde, seçilecek temaları işleyecek eserlerin hazırlatılması ve böylece hedef kitlelerin bilgilendirilmesi sağlanacaktır. Bu kapsamda bazı sanatçı ve yazarların desteklenmesi ve ön plana çıkarılması sağlanırken, TSK karşıtı fikir ve eylemleri ile bilinen sanatçı ve yazarların yıpratılması hedef alınacaktır.' "

Gecikilecek mi, yoksa ne hasret ne de merakla beklenmemeli mi?

--
Hakan Akcura
http://open-flux.blogspot.com/

Cevap:

kimden: upsd@upsd.org.tr
yanıt: upsd@upsd.org.tr
kime: hakcura@gmail.com
tarih: 27 Haziran 2008 Cuma 12:52
konu: Sn. hakan akcura (emailiniz)

Original Message:
From: Bedri Baykam bedri.baykam@gmail.com
Date: Fri, 27 Jun 2008 13:17:40 +0300
To: upsd@upsd.org.tr
Subject: hakan akcuraya gonderilecek

Sn Hakan Akçura,


Bize yolladığınız 24/06/08 tarihli iletiyi aldık. Gösterdiğiniz demokratik hassasiyeti tabii ki çok önemli. Öte yandan size hatırlatmamız gereken bazı ülke gerçekleri var:


Taraf Gazetesi’nin yaptığı ve sizin değindiğiniz bu yayın, ortaya atılan bir iddia. Resmi, fiili bir durum değil. Dernek olarakTürkiye’de hergün siyaset ortamında rastladığımız karşılıklı atışmalar, iddialar, suçlamalar ve polemiklerin bir parçası olamayız. Örneğin AKP’nin en üst düzey siyasilerinden biri henüz çok kısa bir süre önce “Atatürk Devrimlerinin bıraktığı ‘travma’”dan söz etti. UPSD olarak neredeyse hergün rastladığımız buna benzer densizliklere de hergün müdahale edemeyiz. Ya da telefon dinleme olaylarına, ya da Ergenekon iddialarına da hergün karışıp muhatap olamayız. Çünkü o zaman işi gücü bırakıp, hergün siyasi parti gibi gündeme göre demeç veriyor olmamız gerekir.


Umarım kendimizi ifade edebildik. Sakın yanlış anlaşılmasın. Polemik veya iddia seviyesini aşıp toplumla ve bizlerle buluşan her fiili durumda, ister AKM yıkılma çabaları olsun, ister sanata getirilen sansür konuları. UPSD olarak tabii ki üzerimize düşeni yapar, müdahale ederiz ve ediyoruz da. Demokrasiyi, özgürlükleri, sanat alanını korumak tabii ki görevimiz. Ama, bazı dozları kaçırırsak, esas varoluş dengelerimiz bozulur.


En iyi dileklerle,


UNESCO AIAP TÜRKİYE ULUSAL KOMİTESİ
Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği
Başkanı
Bedri Baykam

Yönetim Kurulu

Bahri Genç

Safiye Mine Erdurak
Ayşe Erel
Hülya Küpçüoğlu
Melik İskender
Prof. Tülin Onat

Yorumum:

Eğer bu cevap, gerçekten yeni yönetim kurulunun ortak cevabı ise durum vahim. İlk e-mailin Bedri Baykam'ın kişisel adresinden UPSD'ye geldiğini ve oradan bana yönlendirildiğini görünce, diğer yönetim kurulu üyelerini -adresini bulamadığım ikisi hariç - bilgilendirdim ve bu açıklamanın altındaki imzalarına sahip çıkıp çıkmadıklarını sordum. Cevaplarını bekliyorum.

Evet, "durum vahim" diye yazdım yukarda. Çünkü, bu açıklamayı yazan zihin, Taraf'ın bu haberinin sadece bir iddia olduğunu söylemiyor sadece. Böylesi bir haber ve Genelkurmay belgesi varsa, bu belgenin amaç ve içeriğini aslında desteklediğinin de ipuçlarını veriyor.

Nasıl mı?

Deniyor ki: "AKP’nin en üst düzey siyasilerinden birinin" -UPSD yönetimi ya da Baykam'a göre 'densizce'- Atatürk devrimlerinin bıraktığı ‘travma’dan sözedebilmesi, belki de bu zihin açısından UPSD'nin aslında öncelikle tepki göstermesi gerekirken "günlük siyasete dair bir gelişme olduğu için" ne yazık ki gösteremediği bir olay. Anlaşıldığı kadarıyla bu yönetim kurulu ya da Bedri Baykam, Atatürk devrimlerine ve sonuçlarına dair farklı bir düşüncesi ya da iddiası olanlara karşı tahammülsüz ve cansiperane bir karşıkoyuş duygusu taşıyor. Genelkurmay'ın da zaten 'gerçekse' bu "
Türkiye'yi Biçimlendirme Planı"ndaki amacı bu tahammülsüzlüğü yaygınlaştırmak ve her farklı düşünceyi 'densiz' bulacak bu zihni, güdümlü sanatçılarla daha da güçlendirmek değil mi!

Hayır Bedri Baykam ya da UPSD Yönetimi!
Taraf Gazetesi’nin açıkladığı ya da varolduğunu iddia ettiği bu belgeye karşı yorumda ve karşı çıkışta bulunulması için bu belgenin 'fiili bir durum' olması gerekmiyor. 'Fiili bir durum olma' ihtimali öylesine tehlikeli ve özgürlük düşmanı, demokrasi düşmanı bir belge ki bu, tam da bu noktada UPSD'nin, bu belgenin gerçek olması ihtimaline karşı, sanatın özgürlüğü ve her türlü güdümden, özellikle de askeri güdümden uzak niteliği adına açıklama yapması ve "Genelkurmay Başkanlığı'nı bu belgeye ve içeriğine dair net bir yalanlamaya çağırması" hem gerekli, hem de mümkün. Hatta zorunlu.

Ama belki de, Atatürk devrimlerine karşı yapılacak "densizliklere" ve başka bir dizi "densizliğe" karşı da
"Atatürk devrimlerinin koruyucusu" olan ordunun bu tür 'biçimlendirme planları' yapması desteklediğiniz bir şeydir. Ne dersiniz?

Bekliyorum. Siz dediğinizi deyince, eğer gerekiyorsa yüzümü artık UPSD üyelerine döneceğim çünkü!


Hakan Akçura

No comments: