18.4.07

"Nefret tünelinde Aşk" Radikal'de...

"Nefret tünelinde Aşk" çağrımda ve ardı sıra akan tüm yansımaları, algılanmaları içinde bir şey eksikti. O da "projenin neşesi". Bunu Radikal eliyle Mahmut Hamsici armağan etti. Sağolsun.

Sanırım hem ırkçı mesajların keskin gücü, hem de böylesi bir kalkışmanın içerdiği sorumluluk, beni bu neşeden uzak kıldı. Özene bezene yazdım çağrıyı ve her haklı eleştiride düzeltme eklemekten geri durmadım.

Birkaç kürt entelektüelinin, "bir türkün bu işe kalkışmasından" dolayı yaşadığı alaycı gerginlik ve tepkiler bana ulaştı. Çok ilginçtir ki, "kürt demokrasi hareketine sevdalı" türk entelektüellerinin bir kısmının da, "işe kürt ırkçılığını da dahil etmemden dolayı" bana karşı konumlandığını ve projenin yaygınlaşması için ellerindeki olanakları kullanmadıklarını önce sezdim, sonra bildim.

Birgün gazetesinin benle yaptığı söyleşi, etkinliği hangi zemine oturttuğumu tüm ayrıntılarıyla netleştirmesi adına çok önemliydi. Çok işe yaradı.

En önemli ve benim beklemediğim gelişme, bir dizi çiftin, karar sürecine dair tartışmalarıyla, ilk kez derinden birbirleriyle yüzleştiğini ve ciddi sorunlar yaşadığını öğrenmemle ilgili. Bana bu karar süreci yazışmalarını "nefret tünelinde biz aşk maşk çıkaramadık", "tam tersine yüzleştik ki ne yüzleştik!" başlıklarıyla yolladılar.

Evet herkes -ben dahil- hâlâ ve hep çok ciddiydi.

Bunu Radikal'de çıkan bu haber kırdı.

"Bu 'aşk' üzerine, evet, savaşmayıp da 'sevişmek' üzerine bir etkinlik çağrısı ya! Kimse kasmasın kendini!" dedi Hamsici ve çok iyi yaptı. Beni çok rahatlattı ve eminim ki bu etkinliğin özüne bundan iyi gelecek bir katkı olamazdı.

Radikal'e ve Mahmut Hamsici'ye çok teşekkür ederim, bu neşeyi bana ve bu etkinliğe gönül vermiş, verecek herkese armağan ettikleri için.

Hakan Akçura


'Sevişen' Türkler ve Kürtler aranıyor!

Güncel sanatçı Hakan Akçura, 'Nefret Tünelinde Aşk' adlı projede yer alacak ve bir Türk'ü ya da Kürt'ü sevmenin ne olacağını anlatıp videoyla kaydedecek bir yanı Türk bir yanı Kürt çiftler arıyor.


MAHMUT HAMSİCİ

İSTANBUL - Dikkat! Dikkat! Memleketimizde yükselen ırkçılığın gittikçe daha fazla nefret pompaladığı şu sancılı günlerde bize yeniden ortaklığı, sevgiyi hatırlatıp gönüllere su serpecek sevişen Türkler ve Kürtler aranıyor! Daha önce İsveç'teki göçmenlerin sorunlarıyla ve Başkan Bush'un Irak seferiyle ilgili eserler üreten İsveç'te yaşayan Türkiyeli güncel sanatçı Hakan Akçura yeni işinde yine can alıcı bir soruna el atıyor: Yükselen Türk ve Kürt ırkçılığı!

Akçura'nın bu yeni projesinin çıkışı, sanatçının Hrant Dink cinayeti sonrası internet ortamında okuduklarına ve dinlediklerine dayanıyor. Forum sitelerinde Türkler ve Kürtler arasındaki ırkçı nefret konuşmalarının patladığını gören sanatçı, tehlikenin farkına vararak yeni bir sergi projesine karar veriyor: 'Nefret Tünelinde Aşk'. Akçura'nın önümüzdeki dönemde İstanbul, Diyarbakır ve mümkünse başka kentlerde açmayı planladığı sergide, sergi mekânın dört bir tarafına internetten alınma gerçek ırkçı mesajlar yerleştirilecek, ırkçı konuşmaların sesleri verilecek. İzleyicinin girdiği bu nefret tüneline serpiştirilmiş ekranlardaysa birbirini seven Türk ve Kürtlerin video görüntüleri yer alacak.


Yaklaşık dört aydır proje üzerine çalışan sanatçı, şimdi projenin video ayağını kurmak için bir yanı Türk, bir yanı Kürt olan, bir Türk'ü ya da bir Kürt'ü seviyor olmayı deneyimleyen çiftlere çağrı yapıyor.


Akçura, projede yer almak isteyen çiftlere önce okumaları için söz konusu nefret metinlerini yollayacak. Yollayacağı örneklerin sayısını çok tutacak. Bu okumaların ardından çiftler video kameralarla birbirlerini ve/veya ilişkilerini çekecek. Açılacak serginin ziyaretçileri için bir Türk'ü ya da Kürt'ü sevmenin nedenlerini, nasıllarını, öyküsünü, zorluklarını, dışavurumunu, içeriğini anlatacaklar. Çekimlerin, içeriği, biçimi katılımcıların kendisine ait olacak. Sevgilerinin gücünü nasıl sunmak isterlerse öyle sunacaklar.

Cevaplayacakları asıl soruysa, o nefret belgelerinin kapladığı 'tünel'de nasıl varolmak istedikleriyle ilgili olacak.


Hakan Akçura'nın 'ırkçılığa karşı konumlanmış bir kavram ve sanat etkinliği' olarak tanımladığı bu projesine katılmak isteyen sevişen Türkler ve Kürtler sanatçıyla, http://open-flux.blogspot.com adresinden iletişime geçebilirler. Geçerlerse, bize yeniden Türk-Kürt sevgisini hatırlatmak gibi bir tarihi göreve imza atacakları için çok da makbule geçer...

No comments: